Su Ayak İzi Ölçümleri
Su Ayak İzi Neden Önemlidir?
Dünya üzerindeki suyun sadece %2,5’i tatlı sudur ve bunun da büyük kısmı buzullarda hapsolmuştur. Bu nedenle kullanılabilir tatlı su sınırlıdır. Su ayak izinin izlenmesi, bu kıt kaynağın etkin yönetimini sağlar. Artan sıcaklıklar, su kaynaklarının azalmasına ve kuraklıkların sıklaşmasına neden olmaktadır. Su ayak izi, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir göstergedir.
Su kaynaklarının aşırı kullanımı, ekosistem tahribatına, biyoçeşitliliğin azalmasına ve tarımsal üretimde sorunlara yol açabilir. Aşırı su tüketimi bazı bölgelerde suya erişimi zorlaştırabilir. Su kaynaklarının adil paylaşımı, toplumsal barış ve sağlık açısından kritik önemdedir.
Firmalar Su Ayak İzini Azaltarak Ne Elde Eder?
Su tüketimini ve atık suyu azaltmak, enerji ve arıtma maliyetlerini düşürür. Daha verimli üretim süreçleriyle genel operasyon maliyetleri azalır. Su yönetimini ciddiye alan firmalar, çevresel sorumluluklarını yerine getirdikleri için tüketici, yatırımcı ve kamuoyunun gözünde değer kazanır.
Su kullanımına ilişkin yasal düzenlemelere uyum sağlamak ve gelecekteki regülasyonlara hazırlıklı olmak için önemlidir. Suya erişimin zorlaştığı bölgelerde faaliyet gösteren firmalar için stratejik bir avantajdır. CDP Water gibi platformlarda iyi performans göstermek, yatırımcıların ilgisini çeker ve çevresel performans göstergelerinde öne çıkmayı sağlar. Su yönetimini iyileştiren firmalar, tedarik zincirlerinde ve uluslararası pazarlarda tercih sebebi haline gelebilir.
Dünyada ve Türkiye’de su kullanımı ile ilgili yasal düzenlemeler, suyun korunması, etkin kullanımı ve kirliliğin önlenmesi amacıyla oluşturulmuş önemli mevzuatlardır.
Dünyada Su Kullanımına İlişkin Yasal Düzenlemeler
Birleşmiş Milletler Su ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH-6): “Herkes için temiz su ve sanitasyona erişim sağlamak” hedefiyle oluşturulmuştur. Ülkeler bu hedefe ulaşmak için su kaynaklarını koruma, atık suları azaltma ve yeniden kullanma konusunda strateji geliştirmektedir.
Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi (2000/60/EC): Avrupa’da su kaynaklarının korunması için en kapsamlı yasal düzenlemedir. “Tüm su kaynaklarının iyi duruma getirilmesini” amaçlar. Su kütleleri (nehir, göl, yeraltı suyu vb.) bazında planlama ve izleme sistemleri kurar. Türkiye, AB uyum süreci kapsamında bu direktifin hükümlerini mevzuatına uyarlamaktadır.
Türkiye’de Su Kullanımına İlişkin Yasal Düzenlemeler
Türkiye’de henüz yürürlükte birincil bir “Su Kanunu” bulunmuyor. Ancak yıllardır üzerinde çalışılan bir “Su Kanunu Taslağı”, su yönetimi için çerçeve yasa niteliğinde hazırlanmıştır. Su hakkı, suyun ekonomik değeri, havza bazlı yönetim ve entegre su politikaları gibi konuları kapsıyor. Bunun dışında su kaynaklarının ve kalitesinin korunmasına, su kirliliğinin önlenmesine yönelik kurumların mevzuatları bulunmaktadır. Bunlar;
- DSİ (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü) Kanunu – 1953
- Çevre Kanunu (1983, 2872 sayılı)
- Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (2004)
- İçme ve Kullanma Suyu Kalitesi Yönetmeliği
- Yeraltı Suları Hakkında Yönetmelik
- Tarımda Su Kullanımı (Tarımsal Sulama Yönetmeliği)
Su kullanımının etkin, adil ve sürdürülebilir hale gelmesi için hem yasal düzenlemeler hem de kurumsal iş birliği kritik önemdedir.
Su ayak izini azaltmak sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir gerekliliktir. Günümüz dünyasında su yönetimini iyileştiren firmalar, geleceğe daha dirençli, paydaşlar açısından daha güvenilir ve pazar açısından daha avantajlı konumda olacaktır.
ISO 46001 – Su Verimliliği Yönetim Sistemi Standardı
ISO (Uluslararası Standardizasyon Örgütü) tarafından 2019 yılında yayınlanan bu standart Kurumsal düzeyde su verimliliği yönetimi sistematik hale getirilir. Kuruluşların su kullanımı risklerini belirlemesi, su tüketimini azaltması, performansını izleyip iyileştirmesi için bir yönetim sistemi oluşturmasını sağlar.
ISO 46001’in Sağladığı Avantajlar:
ISO 46001; su kullanımında verimlilik ve maliyet, yeşil finans, teşvik ve ihalelerde avantaj sağlar. Mevzuat uyumu (Türkiye’deki yönetmeliklere hazırlık sağlar) Uluslararası prestij sağlayan ISO 46001 sürdürülebilirlik raporlarında güçlü göstergedir.
Su Verimliliği Yönetmeliği ve ISO 46001 Arasındaki İlişki
Türkiye’deki yönetmelik yasal zorunluluk olup teknik altyapı ister. ISO 46001 ise gönüllü bir sistem ama yönetmeliğe uyumu kolaylaştırır. ISO 46001 belgesi olan bir kuruluş, çoğu zaman yönetmelik kapsamında gerekli şartları sağlamış olur.
Su ayak izi çalışması, firmaların hem çevresel sorumluluklarını yerine getirmesini hem de suya bağlı risklerini proaktif olarak yönetmesini sağlar.
Su ayak izi hizmetimizle ilgili detaylı bilgi ve başvuru için info@szutest.com.tr adresinden uzmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz.