Yapı Malzemelerinde CE Belgesi

Yapı malzemeleri, inşaat projelerinin temel taşlarını oluşturur. Bu nedenle, kullanılan malzemelerin kalitesi ve güvenliği son derece önemlidir. İşte yapı malzemelerinde CE Belgesi tam bu noktada devreye giriyor.

Avrupa Birliği’nde (AB) ve Avrupa Ekonomik Alanı’nda (EEA) satılan yapı malzemelerinin belirli güvenlik, sağlık ve çevre standartlarına uygun olduğunu gösteren bir uygunluk işaretidir. CE işareti, yapı malzemelerinin AB’deki ilgili direktif ve düzenlemelere uyduğunu ve serbest dolaşıma uygun hale geldiğini belirtir. Yapı malzemesi üreticileri, ürünlerinin AB ve Türkiye pazarında satılabilmesi için CE işareti ile etiketlemelidir.

305/2011/AB Yapı Malzemeleri Yönetmeliğinde (Construction Product Regulation – CPR) tanımlanan yapı malzemesi (inşaat malzemesi); her türlü yapı işlerinde veya bu işlerin herhangi bir kısmında kalıcı olarak kullanılmak üzere üretilen ve piyasaya arz edilen ve performansı yapı işlerinin, temel gereklere ilişkin performansını etkileyen bütün malzemeleri veya takım malzemelerini kapsamaktadır. Yapı malzemesini, yapının taşınmaz bir parçası olan tüm bileşenler olarak düşünmekte mümkün.

 

Neden CE Belgesi Almalısınız?

CE belgesi, ürünlerin belirli güvenlik standartlarına uygun olduğunu garanti eder. Bu, tüketicilerin inşa ettikleri yapılar için güvenli malzemeler kullandığından emin olmalarını sağlar. Avrupa ve Türkiye pazarında satılan yapı malzemeleri için CE belgesi almak yasal bir zorunluluktur. Harmonize standartlara tabii CE belgesi olmayan ürünler, piyasaya sürülemez. CE Belgesi, üreticilere rekabet avantajı sağlar. CE belgesine sahip olmak, üreticilere güvenilirlik kazandırır. Bu hem yerel hem de uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlar.

CE belgesi, ürünlerin belirli performans kriterlerini karşıladığını gösterir. Bu, inşaat projelerinde malzeme seçiminde önemli bir rol oynar.

CE işareti alabilmek için yapı malzemelerinin belirli bir değerlendirme sürecinden geçmesi gerekir. Bu süreç, ürünün türüne, kullanım alanına ve güvenlik risklerine göre farklı aşamalar içerir. İşte bu sürecin aşamaları:

Harmonize Standartların (EN) Belirlenmesi:

  • Yapı malzemesi için uygun olan harmonize Avrupa Standartları (EN) Bu standartlar, AB genelinde yapı malzemelerinin hangi testlerden geçmesi gerektiğini ve hangi performans kriterlerine sahip olması gerektiğini tanımlar.
  • Harmonize standart; bir ürünün piyasaya sunulması için uygulanacak ortak kuralların AB tarafından kabul edilmiş versiyonlarıdır.

Temel Gereksinimlerin Tanımlanması:

  • Yapı malzemesinin güvenlik, çevre koruma, enerji verimliliği gibi temel performans gereksinimlerine uygun olup olmadığına bakılır. Yapı malzemesinin yangın dayanıklılığı, mekanik dayanıklılık, ısı yalıtımı gibi özellikleri test edilir.
  • CE işareti alınması için ürünlerin aşağıdaki performans gereksinimlerini karşılaması beklenir:
      • Mekanik dayanıklılık ve stabilite
      • Yangın güvenliği
      • Hijyen, sağlık ve çevre
      • Kullanım güvenliği ve erişilebilirlik
      • Gürültü koruması
      • Enerji tasarrufu ve ısı muhafazası

 

Performans Beyanı (DoP):

  • Üretici, yapı malzemesinin performansını tanımlayan bir Performans Beyanı(Declaration of Performance- DoP) oluşturur. Bu beyan, ürünün hangi standartlara göre değerlendirildiğini ve hangi performans özelliklerine sahip olduğunu açıklar.
  • Performans beyanı, ürünün fiziksel ve mekanik özellikleri, dayanıklılığı ve güvenlik performansı gibi detayları içerir.

 

Uygunluk Değerlendirme Prosedürlerinin Tamamlanması:

  • Uygunluk değerlendirme işlemi sırasında, ürünün risk seviyesine ve kullanım alanına göre çeşitli testler gerçekleştirilir. Bazı yapı malzemeleri için bağımsız bir onaylanmış kuruluş (notified body) testleri yapar. Onaylanmış kuruluş, AB tarafından yetkilendirilmiş bağımsız bir test ve denetim organıdır.
  • Bu aşamada, ürünün ilgili standartlara uygun olup olmadığı değerlendirilir ve testler başarıyla geçilirse, CE işareti alma hakkı doğar.

 

CE İşaretinin Ürüne Konulması:

  • Performans Beyanı oluşturulduktan ve uygunluk değerlendirmesi başarıyla tamamlandıktan sonra, üretici CE işaretini ürün üzerine koyabilir. Bu işaret, ürünün Avrupa Birliği’nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’ne(CPR) uygun olduğunu gösterir.
  • CE işareti, ürünün AB sınırları içinde ve Türkiye’de serbest dolaşımını sağlar ve ek testlere tabi tutulmadan başka AB ülkelerinde de pazarlanabilmesini garantiler.

 

Teknik Dosya Hazırlığı:

  • Üretici, CE işareti aldıktan sonra bir teknik dosya hazırlamak zorundadır. Bu dosya, ürünün test sonuçlarını, Performans Beyan’ını ve uygunluk değerlendirmesi süreçlerini içermelidir. Teknik dosya, denetim veya inceleme sırasında piyasa denetim kuruluşları tarafından talep edilebilir.

Uyumlaştırılmış standartlar kapsamında bulunan veya uyumlaştırılmış bir standardı bulunmayan fakat hakkında bir Avrupa Teknik Onay yayımlanan tüm ürünlerin CE markası taşınması zorunluluk teşkil etmektedir.

CPR altında CE markası pratikte ne ifade etmektedir?

CPR kapsamına giren bütün ürünlerin, üzerinde CE markası olmadan piyasa arz edilememesini, performans beyanının yayımlanması ve sağlanmasını, 305/2011/AB Yapı Malzemeleri Yönetmeliği Performansın Değişmezliğinin Değerlendirilmesi ve Doğrulanması (PDDD)’ sistemlerini içermektedir.

PDDD sistemleri, direktifin Ek V kısmında verilen ve ürünün CE işaretlenmesi sürecinde piyasaya arz eden (üretici, dağıtıcı, yetkili temsilci vb.) kuruluş ve Onaylanmış Kuruluşun görevlerini ve sorumluluklarını belirleyen bir sistemler tablosudur.

Performans Beyanı  (Decleration of Performance – DOP) ise daha eski direktifte tanımlanan ‘Uygunluk Beyanının’ yenilenmiş, geliştirilmiş ve biraz daha detaylandırılmış halidir.

Performans Beyanı piyasaya arzı gerçekleştirilecek ürünün temel karakteristiklerini ortaya koyan bir dokümandır. Müşteri (dağıtıcı veya kullanıcı) veya yetkili organlar tarafından talep edildiğinde sunulmak üzere en az 10 yıl süreyle saklanmalıdır.

Bu yönetmelik altında, EN 1090 çelik yapılar başta olmak üzere her türlü yapısal metal ürünlerde (Alüminyum ve Çelik Profiller), farklı birçok amaçla kullanılan yapı kimyasalları ve mastik gibi sızdırmazlık ürünlerinde, doğal taşlar, mermerler, banyo ve mutfak malzemeleri, su ve ısı yalıtım malzemelerinde, yangın testleri de dahil olmak üzere tip testleri ve CE belgelendirme süreçleri başlıca hizmetlerimiz arasındadır.

Günümüz inşaat projelerinde kullanılan çelik ve alüminyum yapı bileşenlerinin güvenliği, dayanıklılığı ve kalite standartlarına uygunluğu büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği’nde bu yapıların güvenli bir şekilde üretilmesini ve piyasada satılabilmesini sağlayan temel düzenleme ise EN 1090 standardıdır. Bu standart, özellikle yapı güvenliği açısından önemli olan CE işaretlemesi sürecini düzenleyerek üreticilere yasal ve teknik bir çerçeve sunar. EN 1090-2 Standardına göre çelik, EN 1090-3 standardına göre ise alüminyum konstrüksiyonların uygunluk değerlendirme ve belgelendirme süreçleri, uyumlaştırılmış bir standart olan ‘’EN 1090-1 Çelik ve Alüminyum Yapı Uygulamaları’’ standardına göre gerçekleştirilmektedir.

 

EN 1090 Standardı Nedir?

EN 1090, çelik ve alüminyum yapı bileşenlerinin üretimi, montajı ve pazarlanması için Avrupa Birliği’nde uygulanan bir standart serisidir. 1 Temmuz 2014 itibarıyla yürürlüğe giren bu standart, çelik yapıların ve alüminyum bileşenlerin CE işaretini taşımasını zorunlu kılar. CE işareti, ürünün Avrupa Birliği yönetmeliklerine ve güvenlik gereksinimlerine uygun olduğunu gösterir.

EN 1090 standardı, hem üreticilerin ürünlerini pazarlayabilmeleri için gerekli yasal zorunlulukları belirler hem de yapıların güvenli ve dayanıklı olmasını sağlar.

 

EN 1090’un İnşaat Sektörüne Faydaları

EN 1090 standardının uygulanması, yalnızca yasal zorunlulukları yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda inşaat projelerinde kullanılan yapı bileşenlerinin güvenliğini, kalitesini ve dayanıklılığını artırır. CE işareti, ürünlerin Avrupa genelinde güvenli bir şekilde kullanılabileceğini ve gerekli standartları karşıladığını garantiler.

  • EN 1090 standartlarına uygun üretim, yapı bileşenlerinin kalite ve güvenlik açısından en yüksek standartlara sahip olmasını sağlar. Bu, yapıların güvenli kullanım ömrünü uzatır.
  • CE işareti, üreticilere Avrupa Ekonomik Alanı’nda (EEA) ürünlerini serbestçe pazarlama imkânı verir. Bu da uluslararası ticaret açısından büyük avantaj sağlar.
  • Avrupa Birliği içinde faaliyet gösteren tüm inşaat projeleri için EN 1090 uygunluğu yasal bir gerekliliktir. Bu uygunluk, proje sahiplerinin ve yüklenicilerin yasal sorunlarla karşılaşmasını önler.

Bina gaz tesisatlarında bulunan elle kumandalı, küresel ve dipten yataklı konik vanalar, EN 331 standardı kapsamına girmektedir ve EN 331 standardı 305/2011/AB Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında uyumlaştırılmış bir standarttır. Bu anlamda, bu kapsamdaki ürünlerin CE işareti taşımadan piyasaya arz edilmemesi gerekmektedir.

SZUTEST olarak, kurmuş olduğumuz laboratuvar alt yapısı ile bu doğal gaz vanalarının EN 331 kapsamındaki testlerini gerçekleştiriyoruz. Bu testler aracılığıyla üreticilerin ürünlerini CE markalama süreçlerinde öncü rol oynuyoruz. Doğal gaz vanalarının CE belgelendirmeleri için bizimle iletişime geçin.

305/2011/AB Yapı Malzemeleri Yönetmeliği toplamda 600’den fazla uyumlaştırılmış standardı kapsamaktadır. Bu standartlar yapılarda kullanılan her türden ürünün CE belgelendirme süreçlerini ve gerekliliklerini tanımlamaktadır. Yönetmelik kapsamında harmonize edilmiş standart serilerinden bir tanesi de EN 54 serisi standartlardır. EN 54 serisi standartlar binalarda bulunan yangın algılama ve yangın alarm sistemleri ile ilgili gereklilikleri kapsamaktadır. EN 54-2 ve EN 54-25 arasındaki seri standartlar yangın algılama ve alarm sistemleri ile ilgili çok çeşitli ürünlerin temel gerekliliklerini tanımlamaktadır. Szutest olarak bu seri standartlarda Onaylanmış Kuruluş yetkisine sahip şekilde CE markalama maksatlı belgelendirme hizmetleri sağlamaktayız.

EN 1504 Seri Standartları ve Yapı Kimyasallarının Beton Yapılar İçin Önemi

Beton yapılar, çevresel faktörlere ve kimyasal saldırılara karşı korunmaya ihtiyaç duyan uzun ömürlü yapılar olarak inşaat sektöründe önemli bir yere sahiptir. Bu yapılar zamanla fiziksel aşınma, su penetrasyonu ve korozyon gibi tehditlerle karşı karşıya kalır. İşte bu noktada EN 1504 Seri Standartları, beton yapıları korumak ve onarmak için geliştirilmiş bir dizi kural ve yönerge sunarak devreye girer.

EN 1504 Nedir?

EN 1504, Avrupa Birliği tarafından beton yapıların korunması ve onarımı için geliştirilmiş bir standartlar serisidir. Bu standart, kullanılan ürün ve sistemlerin tanımlarınıperformans gereksinimlerinikalite kontrol süreçlerini ve uygulama metotlarını detaylandırır. Amacı, beton yapıların dayanıklılığını artırmak ve çevresel ya da kimyasal saldırılara karşı dirençli hale getirmektir.

Standart, on farklı bölümden oluşur ve her biri farklı onarım ve koruma yöntemlerine odaklanır:

  1. EN 1504-1: Tanımlar ve terminoloji
  2. EN 1504-2: Beton yüzeylerin korunması için kullanılan sistemler
  3. EN 1504-3: Yapısal ve yapısal olmayan tamir malzemeleri
  4. EN 1504-4: Yapısal yapıştırma
  5. EN 1504-5: Beton enjeksiyonu
  6. EN 1504-6: Donatı ankrajlama
  7. EN 1504-7: Donatı korozyon koruması
  8. EN 1504-8: Ürünlerin kalite kontrolü ve uygunluk değerlendirmesi
  9. EN 1504-9: Genel prensipler ve metotlar
  10. EN 1504-10: Uygulama ve kalite kontrol gereksinimleri

SZUTEST olarak, sadece EN 1504 serisi standartlarla sınırlı kalmayıp neredeyse bütün yapı kimyasallarını kapsayacak şekilde Onaylanmış Kuruluş yetkisine sahibiz ve bu alandaki üreticilere hizmet sağlayarak sektörde etkin bir rol oynuyor ve sorumluluk üstleniyoruz. Detaylı bilgi ve başvuru için hemen bizimle iletişime geçin!

CE Belgesinin Tüketici ve İnşaat Sektörü için Önemi

Yapı malzemeleri için CE belgesi, sadece üreticiler için değil, aynı zamanda tüketiciler ve inşaat sektörü için de büyük önem taşır. Güvenli ve kaliteli malzemeler kullanmak hem yapıların dayanıklılığını artırır hem de uzun vadede maliyetleri düşürür. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalar gün geçtikçe daha fazla önem kazandığı için CE belgesi, bu alanda da bir referans noktası haline gelmektedir.

Yapı malzemelerinde CE belgesi, güvenli ve kaliteli inşaat için vazgeçilmez bir unsurdur. Hem üreticiler hem de tüketiciler için pek çok avantaj sunan bu belgelendirme, inşaat sektöründe standartların yükselmesine katkıda bulunur.

 

CE Belgesi Alınmayan Ürünlerin Riskleri

CE işareti olmayan yapı malzemelerinin AB pazarında satışa sunulması yasaktır ve bu durum üreticilere ciddi yaptırımlar getirebilir. Aynı zamanda, CE işareti olmayan ürünler, müşterilerin güvenini sarsabilir ve üreticilerin itibar kaybetmesine neden olabilir. Ayrıca, piyasa denetimi sırasında bu ürünler geri çağrılabilir veya satıştan men edilebilir.

 

CE İşareti ve Onaylanmış Kuruluşların Rolü

Bazı yapı malzemeleri, yalnızca üretici tarafından yapılan testlerle CE işareti alabilirken, daha karmaşık veya yüksek riskli ürünler için onaylanmış kuruluşlar devreye girmektedir. Bu kuruluşlar, AB tarafından yetkilendirilmiş bağımsız test ve belgelendirme organlarıdır ve yapı malzemesinin performans testlerini yaparak uygunluk değerlendirmesini gerçekleştirirler. Onaylanmış kuruluşların gerçekleştirdiği testler ve sertifikalar, CE belgesi alma sürecinde kritik öneme sahiptir.

Detaylı bilgi ve başvuru için hemen bizimle iletişime geçin!